
Tüm dünyayı olduğu gibi Almanya ve Berlin’de de hayatı adeta durduran Korona Virüs salgını sırasında evde kal kuralını titizlikle uygulayan Ozan Şahturna ve Ozan Şiar, yaşadıklarını türküyle anlattı. “Küresel Bir Savaş Oldu Korona” başlıklı bir şiir kaleme alan Ozan Şah Turna bunu eşi Ozan Şiar ile birlikte notalara döktü.
DieGazete.de’nin yaşananlarla ilgili sorularını yanıtlayan Ozan Şah Turna ve Ozan Şiar sevenlerine şöyle seslendi:
“Sevgili Dostlar, yüzyıllardır insanlık davasında çok ağır bedeller ödendi. Hala da devam eden kervan insanlığı bir araya getiremedi maalesef. Ama, bir virüs tüm insanları dize getirdi ve ortak kenetlenmeye mecbur kıldı. Korona Virüs Covid-19 ibret alınması gereken acı gerçekleri bizlerin önüne koydu. Korona, ya da Corona virüs, insanlığın ortak yurdu dünyamızda kaderimizin de ortak olduğu gerçeğini gösterdi. Bilindiği üzere Korona sınır tanımıyor. Kuzeyden güneye, batıdan doğuya yaşamı adeta teslim aldı. İnsanlığı felakete sürükleyen küresel ekonomik sömürü savaşları, feodal dinsel, ırksal çatışmalar ve mezhepsel kırımlar son bulsun diye daha neyi bekliyoruz? Sistem kitlelerde kendi benzerlerini yarattı. Onurunu yüreğini korumaya çalışanlar, maddi manevi kültürel büyük baskı ve abluka altına alınıyor. Ancak, umudun türkücüsü, sevginin şairi, barışın turnası olarak umutları tüketmek yakışmaz bize. Yıllar yılı insanlığın esenliği uğruna, sömürüsüz baskısız bir yaşam adına, doğayı korumak için ve savaşlara karşı gelmek uğruna, hep barış türkülerini yaktık biz. Özgürlük şiarını nakşettik. Alaca karanlıklarda doğacak şafaklarda şirin sevdaları adına, bu onurlu kutsal uğurda sesimizi duyanlar oldu. Diğer yandan duymazdan, görmezden gelenler, nabza göre şerbet verenler de oldu. Ağulardan süzülmüş kızılcık şerbeti içtik. Sevgi umut barış kervanımıza set çekenler, emek davamıza engerekler doldu. Yılmadık, nice bedeller pahasına. Ancak gel gör ki, bir virüs belası tüm insanlığı yaşam telaşına, ölüm kalım davasına düşürdü.
Korona’ya karşı savaşın akıl, mantık ve bilimle kazanılabileceğini, dinlerle mezheplerle çözüm bulunamayacağını gördük. Kabeler, kiliseler, camiler, havralar gibi kuru inanç ibadet yerleri dize geldi. Umreler eli boş kaldı. İnanca saygımızın bilimle sarmaş olmadan reel yaşamda müspet sonuç vermediği acı gerçeği bir kez daha kendini gösterdi. Tüm inanç ve idealler, Muhammetler, Aliler, Veliler, Kübra, Fatmalar, Hanslar, Misterler, cümle tapınaklar, bilim insanlarının bulacağı aşıyı bekliyorlar. İşin vahim tarafı, zalimler zulmettiklerini kendilerine benzetiyorlar. Zulmedilenlerin pek çoğu eline olanak geçtiğinde zulmeden gibi oluyor. Ezilen, zaman geliyor ezene benziyor. Toplum kesiminin hemen her alanında çürüme, birbirini çekememezlik, bencillik, riyakarlık gittikçe yaygınlaşıyor. Korona virüs, ne şah ne de padişah takıyor. Herkesi, ayakla başı bir düzleme getirdi. Siyaset cambazları, insanların inanç ve duygularını sömüren bezirganların bir anda sesi soluğu kesildi.”
Korona virüsün çevre ve iklim değişikliğine etkilerini de değerlendiren Ozan Şah Turna ve Ozan Şiar Ağdaşan sözlerine şöyle devam etti: “İklim değişikliğine, atmosferin ısınmasına karşı nasıl mücadele etmemiz gerektiğini de gösteriyor, Korona virüsüne karşı günümüz dünyasında aldığımız önlemler gibi kesin, kararlı, tutarlı, bilimsel önlemleri zamanında almış olsaydık, buzullar erimez, atmosferimiz ısınmazdı. Demek oluyor ki, Korona’ya karşı çare bulmak için şimdilerde tomar tomar harcanan, atmosferi temiz tutmak için gerekli para, emperyalist ülkelerde varmış. Artık ilişkilerde iki değil, dört yüzle olmağa başlandı. Amaca ve sonuca varmak için her yol mübah görülmeğe başlandı. İnsani etik değerler ters yüz ediliyor. Modern görünümde bir çok çağdışı ilkellikler, kültürsüzlükler ve insanlık dışı uygulamalara tanık oluyoruz maalesef. Yani, işin kolayına kaçarak suçu salt egemen güçlere, emperyalistlere atarak kendi sorumluluklarımızdan ve insani değer kaybımızdan kurtulamayız. İşin sosyal ve toplumsal bir de öznel boyutu vardır. Oysa ki, er geç sonumuz toprak. Bu telaş, bu aç gözlülük sarmalında Korona virüs ön yargılarımızı yıktı, aklımıza gelmeyenleri başımıza getirdi.”
Dünya genelinde açlıkla mücadelede ve temiz su bulmada sorunlar yaşandığını belirten Ozan Şah Turna ve Ozan Şiar şöyle devam etti: “Maalesef milyarca insanın elini yıkayacak suyu ve sabunu, yeterli besini olmadığı bir süreç yaşanıyordu. Korona virüs yardımlaşmanın önemini öğretti hepimize acı reçeteyle. Ancak, öğrenmeyenleri ise hiç affetmiyor. Artık dünya nimetlerini, yaşadığımız gezegeni tahrip etmeden doğru dürüst paylaşalım ki en kalıcı, adil ve sağlıklı olanı budur. Aksi halde, yıkarım dünyanı, alırım canını diyor virüs. Korona virüs ne cumhurbaşkanı, ne başbakan, ne de bakan tanıyor. Zengin, fakir, cinsiyet, din, ırk, renk farkı tanımıyor. Aklımızı başımıza devşirip, zamanında paylaşımcı önlemler almazsak, dünyada alarm zilleri çalıyor. Ancak umudu yitirmemek adına, haydi kardeşçe, beraber, bir, hür ve gür olmaya. Hali hazırda ve gelecekte daha vahim saldırıları, virüs belasını atlatmak ancak dayanışmayla mümkün olur. Adil, özgür ve sağlıklı bir dünyayı hep birlikte el ele, can cana oluşturacağız.”
Virüs salgınına rağmen insanların çoğunun aramızda dolaştığını belirten ve tarihsel felaketlere de değinen Ozan Şah Turna ve Ozan Şiar Ağdaşan şu mesajı verdi: “Korona virüs hastalarının yüzde 86’sı tespit edilmeden toplumda dolaşıyor. Unutmayalım ki, biyolojik savaşların teslim aldığı bir dünyada, ne ideolojilerin, ne inançların ve ne de toprak parçalarının bir anlamı kalır. Yanmış, kül olmuş doğada hangi canlı türü barınabilir. Felaketle sonuçlanmış bir dünyada hangi düzenin ne önemi olabilir ki. Korona virüs belası yerküremize hızla yayılıyor, insanlık öldürücü bir salgınla karşı karşıya. Tarihteki büyük salgınlar dünyamızın savaş dönemlerinde yaşandı. Emperyalist I. Dünya Savaşı’nın ardından 1918-1920 yıllarında çıkan grip salgını dünyada 75 milyon insanın canını almıştı. Avrupa, Yüz Yıl Savaşlarıyla perişan olduğu 14. yüzyıllarda ortaya çıkan “kara ölüm” salgını, takriben 100 milyon insanın ölümüne neden olmuştu. Avrupa nüfusunun yüzde 50’ye yakını yok olmuştu. Bu acı gerçeklere rağmen tarihten ders alınmadı. Ancak ders almak zorundayız. Hiç aklımızdan geçmeyenler başımıza geliyor. Şayet aklımızı başımıza devşirmezsek, daha da yakıcı şekilde başımıza felaketler gelecek. Oysa, insanlığı ve dünyamızı felakete sürükleyen asıl virüs, insanlığı yıkıma götüren, doğayı yaşanmaz hale getiren doymak bilmez devletlerin, insanı, doğayı sömüren bencillerin, yüreği kirlenmiş sendromluların, insan haklarını gasp eden saltanatların virüsüdür. Güncel temayı işlediğimiz müzik bestemiz ve şiirimizle herkese sağlıklı bir yaşam ve esenlikler dilekleriz. Umutlu yarınlar adına, karanlıkların inadına, umutla, sevgiyle kalın.”
Ozan Şah Turna ve Ozan Şiar’ın kızları, genç kuşağın başarılı kültür sanat elçisi, yorumcu sanatçı, tarih öğretmeni Şirin, güzel sesi ve sazıyla annesinin ve babasının güncel eserine eşlik edip renk kattı:
KÜRESEL BİR SAVAŞ OLDU KORONA
Bedenlerde canlı bomba dolaşır
Küresel bir savaş oldu Korona
İnsanlardan insanlara bulaşır
Dünyamızı teslim aldı Korona
Küresel bir savaş oldu Korona
İnsanlar bakışamıyor göz göze
Korona herkesi getirdi dize
İlim insanları yetişin bize
İnsanları derde saldı Korona
Küresel bir savaş oldu Korona
Korona güçlerin boyunu aştı
Doğamız çıldırdı, insanlar şaştı
Krallar sultanlar telaşa düştü
Şah Turna’dan yıldı öldü Korona
Küresel bir savaş oldu Korona
Söz ve Müzik: Halk Ozanı Şah Turna
Seslendirenler ve Sazlar: Ozan Şiar, Şahturna ve Şirin Ağdaşan
İlk yorum yapan olun